Çin’in Shanxi Eyaletindeki en büyük altı kömür madeninden biri olan Qinshui kömür sahasının güneydoğu ucunda yer alan Sihe Elektrik Santralı, 2008 yılında elektrik üretmeye başladı. Ülkenin kömür madenciliği sektöründen kaynaklanan yükselen emisyonları azaltmak için ise bir model haline geldi.
Climate Home News’teki habere göre, proje, 120 MW elektrik üretmek için kömür madenciliği operasyonu sırasında açığa çıkan metanı kullanıyor. Bu gazın %60’ı, %3-8 metan konsantrasyonuna sahip olduğu için bu tür girişimleri kârlı hale getiriyor.
Pekin Üniversitesi İklim Değişikliği ve Enerji Dönüşümü Programında kıdemli araştırmacı olan Yang Fuqiang, “Zor olan, düşük metan konsantrasyonlu kömür gazının kalan %40’ı ile başa çıkmak” dedi.
Çin’in kömür işletmeleri tarafından yönlendirilen enerji sektörü, geçen yıl küresel enerji sektöründen kaynaklanan toplam metan emisyonlarının beşte birini oluşturdu ve bu da onu açık ara en büyük metan emisyonu yayan ülke haline getirdi.
Hükümet, metanın atmosfere doğrudan salımını önlemek için güçlü politikalar uygulamaya koydu. Ancak kömür madenciliği devlerini metan azaltım projelerine yönelik motive etmek için uğraşıyor.
2008’de Çin, kömür madenciliği şirketlerinin %30 konsantrasyonun üzerinde kömür madeni kaynaklı metanı yakalamasını ve kullanmasını zorunlu hale getirdi.
Kömürden gelen yüksek yoğunluklu metanı yakalayamayan şirketler, atmosfere salınmasını önlemek için bu gazı yakmak zorunda. Hükümet ayrıca metan geri kazanımı için teşvikler de getirdi.
Ancak endüstrideki uzmanlar, metan emisyonlarının izlenmemesinin ve yakalama teknolojilerinin yüksek maliyetinin sonucu daha fazla metan kesme projesinin geliştirilmediğini söylüyor.
Metan emisyonlarını tespit etmek, dronlar, uçaklar ve uydular kullanarak yerden ve gökyüzünden takip gerektiriyor. Bu izleme sistemlerinin tek başına maliyetli olduğu ifade ediliyor.
Çin Çevre Savunma Fonu (EDF) üst düzey yöneticisi Ran Ze, “Metan emisyonlarının veri belirsizliği uzun süredir var olan bir sorun. Metan emisyonlarının tam durumunu tespit etmek için izleme, raporlama ve doğrulamayı (MRV) geliştirmek çok önemli” dedi.
İngiltere, Glasgow’daki COP26’da açıklanan ABD-Çin ortak bildirisi ve Çin’in 2060 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdü, politikacıları, metanı yakalama ve ülkenin enerji karışımındaki payını artırma çabaları konusunda desteklemeye teşvik etti.
Karbondioksitin 80 katı ısınma potansiyeline sahip metan emisyonlarını, enerji sektöründen azaltmak, giderek hızlı bir kazanım olarak görülüyor. COP26’da, ABD ve AB tarafından ortaklaşa başlatılan bir girişim kapsamında 108’den fazla ülke metan emisyonlarını azaltmak için imza attı.
Çin girişimden uzak durdu, ancak ABD ile yaptığı ortak bildiride metan emisyonlarını sınırlamaya yönelik çalışmayı taahhüt etti.
2014 yılı resmi verilerine göre, ülkenin enerji sektörü ulusal metan emisyonlarının %45’ine katkıda bulundu. Metan emisyonlarının çoğunluğunun gaz boru hatlarından geldiği ABD ve AB’nin aksine, Çin’de yalnızca kömür madenleri tüm emisyonların yaklaşık %38’inden sorumluydu.
Yang, “Çin, metan potansiyelinden yararlanmak ve emisyonlarını azaltmak istiyorsa, şüphesiz kömür madenleri öncelikli bir alan” dedi.
Kasım ayında Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde yapılacak COP27 iklim görüşmeleri öncesinde Çin’in, metan emisyonlarını azaltmak için ulusal bir eylem planı yayımlaması bekleniyor.
Çin’in metan emisyonu azaltma politikalarının başarısı, kapsamlı bir yaklaşıma bağlı.
EDF’ye göre, izlemenin yanı sıra kömür madenciliği şirketleri metan azaltımı için uygun maliyetli teknolojilere ihtiyaç duyacaklar. %0,5 kadar düşük bir konsantrasyonla kömür madeni kaynaklı metanı geri kazanmanın yolları var, ancak bunlar pahalı.
Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdünün bir parçası olarak kömür çıkarımını büyük ölçüde azaltmayı planlarken, madencilik şirketlerinin yatırımlarından maliyetlerini geri almak için yalnızca 38 yılı var.
Hükümetin metan izleme, raporlama ve doğrulamaya yatırım yapması muhtemel olsa da, madencilik şirketleri düşük maliyetli metan azaltma teknolojisi bulma gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kalacaklar.