Çeşme Belediyesi bu adım ile 2 yıl içinde plastik kirliliğini yüzde 30 azaltmayı taahhüt etti. Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran ve WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar’ın katılımıyla 27 Temmuz Pazartesi günü, Alaçatı Alavya Hotel’de bir protokol imzalandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, plastik kirliliğini önleme konusunda önemli bir adım atarak WWF’in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı), “Doğada Plastiğe İzin Yok” kampanyasına tam uyma vaadinde bulundu. WWF’in “Plastik Atıksız Şehirler Ağı”na katılma kararı alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, böylelikle İzmir’in 2025 ile 2030 yılları arasında bir tarihe dek plastik atıkların doğaya karışmadığı bir şehir olacağını duyurdu.
Türkiye, WWF raporlarına göre Akdeniz’i plastik atıklarıyla kirleten ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor. Her geçen gün artan atık miktarları sonucunda da az atık oluşturan üretim çeşitlerinin araştırılması, geri dönüşüm ve geri kazanım süreçlerinin daha fazla kullanılması gerekiyor.
Doğaya önemsizce atılan her bir çöpün doğada yok olma süreleri 500-1000 yılı buluyor. Attığımız her adımda mutlaka gözümüze ilişen onlarca çöp görmekteyiz ve maalesef belli bir süreden sonra gözlerimiz bu çirkin görüntüyü yadırgamamaya başlıyor.
Çeşme yıl içinde hem yurtdışı hem yurtiçi bir çok ziyaretçi kabul eden, merak uyandıran, popüleritesi yüksek, mavi ve beyaz’ın buluştuğu bir cennet.
Geçtiğimiz aylarda WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Plastik Atıksız Şehirler Ağı (Plastik Smart Cities) protokolü kapsamında Mavi bayraklı plajları ile Çeşme, sahillerinin doğal güzelliğini korumak için bu adımı atmaya ve pilot ilçe olmaya hazır. Çeşme bu adımı atarak 2 yıl içinde plastik kirliliğini yüzde 30 azaltmayı taahhüt ediyor.
2018 yılında WWF tarafından yayımlanan Akdeniz’de Plastik Raporu’na göre turizm sezonunda denizlere karışan plastik atıklar yüzde 40 artıyor. Yıllardır sürdürülebilir turizmin ülkemizde öncülüğünü yapan Çeşme, plastik atıkları engellemek konusunda da benzer turistik beldelere örnek teşkil etmek için çok uygun bir konumda olması nedeniyle pilot ilçe seçildi.
Plastik Atıksız Şehirler Ağı’na İzmir’in yanında pilot ilçe olarak katılmak, Çeşme’nin itibarını hem yerelde, hem de uluslararası ölçekte pekiştirecek, daha da önemlisi diğer turistik ilçeler için bir model oluşturarak Akdeniz’i plastikleriyle en çok kirleten ülkelerden biri olmamızın önüne geçecek potansiyeli sunacak.
Öte yandan Alavya Hotel, Alaçatı’da 2018 Haziran’ından bugüne kadar her Pazartesi devam ettirdiği ve şimdiye kadar 950 gönüllü ile 9 ton çöp toplanan etkinliğini 100. kez geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Sürdürülebilirlik projesini 100 haftadır sürdüren, Plastik Atıksız Şehirler Ağı’nda Çeşme’nin pilot bölge seçilmesinin duyurulmasına ev sahipliği yapan Alavya Otel örnek davranışıyla fark yarattı.
Çeşme’nin Plastik Atıksız Şehirler Ağı’nda pilot ilçe seçilmesinden mutluluk duyduğunu belirten Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, “Çeşme, denizi, kumu, güneşi, rüzgârının yanı sıra, doğal ve tarihi güzellikleriyle de Türkiye’nin incisi, Ege’nin gözbebeği bir kentimiz. Mavi bayraklı plajlarımızla, sahillerimizin doğal güzelliklerini korumak için özveri ile çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar ise İzmir’in WWF’in Plastik Atıksız Şehirler Ağı’na Amsterdam ve Nice’in ardından katılan üçüncü şehir olduğuna dikkat çekti. Bayar konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Şimdi de Çeşme’nin bu çalışmanın pilot ilçesi olmak için önemli bir adım atıyor. Sahillerinin doğal güzelliğini korumak için Çeşme’nin bu adımı atarak pilot ilçe rolünü üstlenmesinin, doğa koruma açısından da çok isabetli olduğunu düşünüyoruz. Kendilerine bu adımı attıkları için huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek isterim. Böylesine bir yeryüzü cennetinin bu programa, Plastik Atıksız Şehirler Ağı’na katılması bizim motivasyonumuzu daha da artıran bir gelişmedir. Temennim 27 Temmuz 2022’de yine burada bir araya gelip, plastik kirliliğini %30 azaltma hedefini fersah fersah aşan Çeşme’nin başarı öyküsünü dinlemek, sonrasında da bu öyküyü hep birlikte Türkiye ve dünyaya anlatmak.”