Doğu Akdeniz´de avlanma sezonu 15 Eylül´de açıldı. 'Vira Bismillah´ diyerek ağlarını atan balıkçılar ilk ayı bereketli geçirdi. Ancak balıkçıların ağları şimdilerde ya boş çıkıyor ya da çöplerle.
Balık popülasyonunda düşüş gözlemleniyor. Denize açılan balıkçıların, ağlarına büyük gemilerden atıldığı tahmin edilen teneke yağ kutularından çizmelere, poşetten doğada kaybolmayan çeşitli materyallere kadar farklı atıklar takılıyor.
Balık popülasyonunun artması için balıkçıların çözüm önerisi temizlik bilinci ve nadas. Akdeniz´in en az 1 yıl nadasa bırakılıp av yasağı uygulanmasını isteyen balıkçılar bunun için çağrıda bulunuyorlar.
"Ağı kaldırıyoruz balıktan çok çöp çıkıyor"
Uzun yıllardır bu sularda balıkçılık yapan ve aynı zaman da Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkan'ı olan Yalçın Sakın, nadası destekleyenlerden.
"Akdeniz´de sezon başında biraz balık popülasyonu oluyor, şu anda balık popülasyonu bitti gibi. Denizden ağ çekiyoruz, kaldırıyoruz, balıktan çok çöp çıkıyor. Akdeniz´in gidişatı hiç iyi değil. Akdeniz´i temiz tutmamız gerekiyor, küresel ısınmadan dolayı zaten balık popülasyonları azaldı, pek çok balık çeşidi Akdeniz´i terk etti. Ondan sonra yabani dediğimiz göçebe balıklar var. Balon balığı gibi, gargura benzer enteresan bir balık var, yabani mercan dediğimiz Akdeniz´e göç etmiş bir balık var, bunlar çok ufak balık yiyen, tüketen türden canlılar. Bunlarda Akdeniz´e gelince balıkların larvaları üremez oldu."
Hem kirliliğin hem de azalan balık popülasyonlarının yeniden artması için 2 sene nadas uygulanmasının faydalı olabileceğini söyleyen Yalçın Sakın:
"Biz diyoruz ki Akdeniz´i bir sene 2 sene, devlet destekli yasaklayalım, denizin temiz olmasını sağlayalım, Akdeniz´i nadasa bırakalım, balıklar daha fazlalaşsın, çoğalsın. Bir balığın kaç ayda ürediğini akademisyenlerimiz, bilim insanlarımız araştırsınlar. 4 ay yasaklarla bunu yetiştirebilecek miyiz, bir sene mi yasaklamak gerekir, 2 sene mi yasaklamak gerekir bunu araştırarak sürdürülebilir balıkçılığı yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Kirlilik neredeyse 15-20 kat arttı"
Denizin hem kirliliğini hem de balık popülasyonundaki düşüşü gözlemleyenlerden biri Fatma Sakın.
Babasıyla çocukken tekne ile denize çıktığını söyleyen Sakın, 7-8 yılın ardından tekrar denize açıldığında gördüğü kirlilik karşısında çok şaşırmış.
"Yaklaşık 7-8 yıl önce denize çıktığımızda daha fazla balık popülasyonu ile karşılaşıyorduk. Daha fazla canlı çeşitliliği vardı. Buralar dolup taşıyordu açıkçası. Şimdi deniz kirliliğinden dolayı çok fazla canlı çeşitliliği ile karşılaşamıyoruz maalesef. Bizim mahsullerimiz de az. Dolayısıyla gelirlerimiz düşüyor. Çok fazla çöp var, çok fazla plastik var. Özellikle plastikler erimiyor, denizde. Canlı çeşitliliğini azaltıyor. Dolayısıyla bizde çok fazla verim alamıyoruz denizden. Hiç kimse verim alamıyor."
Bu sorunun sadece balıkçıların değil tüm halkın problemi olması gerektiğini de belirten Sakın:
Şu an denizden çok fazla çöp çıkıyor. İnsanlar gittikçe duyarsızlaşmaya başladı. Doğayı kirletme konusunda sürekli bir artış var. Ve doğal olarak ben 14-15 yaşlarında gördüğüm çöpün nerdeyse 10-20 katı kadar çöp görüyorum artık denizde, bu durum hepimizi mağdur ediyor, hepimizi üzüyor. Sadece balıkçıların değil tüm halkın problemi olması gerekiyor. İnsanları biraz daha duyarlı olmaya davet ediyoruz."